21. yüzyılın ilk çeyreğinde teknoloji öylesine hızlı bir şekilde yol aldı ki; insanoğlu artık halledemeyeceği bir sorun kalmadığını her şeyin sadece zaman bağlı olduğunu düşünmeye başladı. Tam her şey yolunda ve özgüven dolu olarak sürerken yediğimiz “tokatla” bunun hiç de böyle olmadığını insanlığın hızlı ilerleyişinin her an kesilebileceğini hepimize en acı şekilde gösteren Covid-19 salgını ile yüzleşmek zorunda kaldık.
İnsanlık yaklaşık iki sene boyunca adeta kendi küçük kasabalarında yaşayan 5.000 yıl önceki atalarının yaşamını deneyimledi. Bırakın uluslararası seyahatleri yan sokaktaki markete gitmek dahi bir güvenlik sorunu oldu bu süre boyunca.
Bu iki yıllık süre, edebiyatın, bilimin, sanatın konusu olacak çok uzun yıllar boyunca. Bizler de yaşayan tarihin tanıkları olarak anlatmaya devam edeceğiz.
Evet fiziksel olarak evlerimize kapandık ama zihnimiz belki de bugüne kadar yaşanan en büyük aydınlanmayı yaşadı. Bu da incelenmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor. İnanılmaz gelişim gösteren teknolojik iletişim ağlarımız bu süreçte tüm dünyayı birbirine bağladı. Bir Türk, Japon bir ustanın yaptığı teraryum’dan esinlenirken, Brezilyalı bir başkası, Urfalı bir ustamızın tarif ettiği kebapları evinde yapmaya çalıştı mesela. (İsot olmadan nasıl olacaksa artık?)
Ve her şeyde olduğu gibi Covid salgını da bitti. Uzun aralıklarla internetten takip etme alışkanlığını kazandığımız gazetelerde veya haber sitelerde bazı yeni varyantlarının çıktığını okuyoruz. Komplo teorisyenlerinin insanı ürperten yazıları gözümüze çarpıyor.
Şimdi yeni bir hikaye yazmanın zamanıdır.
Teraryum’u gidip Japon ustayla aynı ortamda yapmak istiyoruz. Ya da Urfalı ustanın kebaplarını dünyanın en ücra köşelerindeki takipçilerimize nasıl tattırabileceğimizi araştırıyoruz. Artık kaybettiğimiz zamanı kazanma vakti.
Böyle olunca karşımıza çıkan en önemli engellerden biri uluslararası seyahatleri hem güvenli hale getirmeyi amaçlayan hem de onu alabildiğine kısıtlayan vize sorunudur. Genel ret ortalaması giderek yükselen vize sorunu. Genel olarak %15’ler mertebesinde olan vize reddi, son yıllarda %30’lara kadar yükseldi. İnsanların vize alabilmek için çok daha dikkatli, çok daha bilinçli olması gerekiyor.
AktifEdu vize konusunda Türkiye’nin uzman danışmalık merkezidir.
Vizeye, turistik seyahatler, ticari faaileyetler veya eğitim için yurt dışına çıkacağımızda ihtiyaç duyuyoruz. Her biri için ayrı evrak takipleri, ayrı işlemler yapmak gerekiyor. Özellikle pandemi sonrası oluşan büyük yığılmalar nedeniyle, her şeyi doğru yapsak bile randevu almakta sıkıntı yaşayabiliyoruz. Seyahatlerimiz ertelenebiliyor; hatta iptal oluyor.
AktifEdu bu bunaltıcı süreçleri sizin için en konforlu hale getiriyor. Kişisel evraklarınızı hazırlarken size en doğru danışmanlığı sağlıyor. Kurumlarla yapmanız gereken yazışmaları en detaylı şekilde düzenlemenize eşlik ediyor. Süreci baştan sona sizin adınıza titizlikle takip ediyor.
Vize başvurularında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri, başvuru süreçlerinin sürekli değişmesidir. Kendinizi adadığınız bir işiniz veya başarılı olmak için çabaladığınız bir eğitim süreciniz varken bu süreçlerin değişimini takip etmek imkansızdır. Daha iki ay evvel başvurduğunuz vize için bugün farklı uygulamalarla karşılaşabilir ve her şeyi iptal etmek zorunda kalabilirsiniz.
Öğrenciler için hazırlanan dosyalar, özgeçmişler, kurumsal yazışmalar, kişisel bilgilerin doğru olarak işlenmesi gereken konular diğer vizelere göre çok daha detaylı çalışmayı gerektirir. Turistik ve ticari vize işlemlerinde olduğu gibi bu konuda da tüm süreçler en titiz şekilde takip edilerek sonuçlandırılır.
AktifEdu vize kabul oranları çok yüksektir. Yukarıda belirttiğimiz gibi genel ortalaması %30’lar civarında olan ret oranı AktifEdu’da %2-3 civarına düşmektedir.
Konforlu ve güven dolu bir vize süreci için bize ulaşabilir, ofislerimizi ziyaret edebilirsiniz. Bu arada sosyal medya hesaplarımızı da takip etmeyi unutmayınız @aktifedu